Scroll to top

Öğrenciler için Harika Bir Şehir: Brighton


StudyACourse - 4 Temmuz 2019 - 0 comments

Öğrencilerimizin Brighton’ı tercih etme sebebi genelde İngiltere’nin güneyinde, sıcak ve sahil kenarı bir yer olması. Bu şehre geldiğinizde ilk farkedeceğiniz şey özellikle yaz aylarında çok renkli bir yer olmasıdır. İngilizlerin yaz aylarını geçirdiği sahil şehri olmasının yanında dünyanın hemen her ülkesinden turist de yaz aylarında Brighton’ı ziyaret ediyor.

İngiltere’nin Sussex bölgesinde bulunan Brighton, Brigton And Hove olmak üzere iki bölgeye sahip. Halkı, öğrenci ve turist anlayışını çok iyi benimsemiş olup, ticari olarak da gelir kaynaklarını buralardan sağlamaktadır. Çarşısında dar sokakları, kendine özgü ve her tarza hitap eden butikleri, farklı damak tatlarını barındıran restoranları, fast-food yapan küçük işletmeleri, çeşitli kafelerinin bulunduğu sokakları, geceleri ise pub ve club kültürünü fazlasıyla yaşadıkları mekanları bulunmaktadır.

Özellikle hafta sonları her bir sokağının köşesinde piyona çalan yaşlı adamlara, yeni nesil müzik yapan müzik gruplarına denk gelebilir ve onlara eşlik edebilirsiniz. Farklı uluslardan insanların kendine özgü enstrümanları ile eğlenceli müzikler yaptığını görmeniz mümkün. Gönüllülük faaliyetlerini de oldukça fazla yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Pavillion’a yakın bir bölgede, ortalama 70 yaşlarında kadınlardan oluşan bir grup, Myalgic encephalomyelitis (ME) hastalığından ölenlerin ayakkabılarının yanına yaşadıkları sıkıntıları yazarak ve aynı zamanda müzik yaparak insanların dikkatini çektiler ve farkındalık oluşturdular. Aynı zamanda kanser gibi birçok hastalığa yakalanmış insanlara destek olmak için ikinci el eşyaların satıldığı dükkanlar da bulunmaktadır. Zaman zaman ise kurumlar belirli gruplara pizza geceleri yapıp geliri ihtiyaç sahiplerine bağışlamaktadırlar. Sokaklarda evsiz hayatı yaşayanları da görmek mümkündür.

Dil okulları Brighton’ın merkezinde birbirlerine çok yakın konumdadırlar. Okulların faaliyetlerinin yanı sıra arkadaş gruplarınızla çeşitli aktiviteler yapabilirsiniz. Brighton’ın en çok sevilen yanı sahil şehri olması. Okuldan çıkıp arkadaşlarınızla bir deniz havası alabilir, plaj voleybolü gibi çeşitli sporsal aktiviteleri yapabileceğiniz kortları saatlik kiralayabilirsiniz.

Yeşil alana önem veren Brighton sakinlerinin sahip olduğu büyük parklar ve boş arazilar bulunmaktadır. Buradaki parklardan sadece bir tanesinde mangal yapılırken diğerlerinde genelde kedisini, köpeğini gezdiren ya da spor yapan insanlar bulunmaktadır. Mangal yapamasanız da kahvenizi alıp kitabınızı huzurla okuyabiliriz.

Brighton’ın festivallerinden bahsetmemek mümkün değil. Mayıs’ta başlayan festivaller Ağustos’a kadar devam ediyor. Bu festivallerin ilki olan Children’s Parada festivali ailelerin çocuklarıyla eğlendiği yaratıcı ve neşeli bir festivaldir ve halkın katılımı oldukça yüksektir. Bizdeki 23 Nisan şenliklerini andırsa da konsept olarak biraz daha farklıdır. Şenliklerin gerçekleştiği bir alan bulunmakta ve burada da çeşitli eğlenceler yapılmaktadır.

Hemen hemen her dinin mensuplarının ibadetlerini yapabileceği yerler bulunmakta fakat ağırlıklı olarak katoliklerin ibadetlerini yaptığı Saint Paul’s gibi çok eski ve tarihi kiliseleri görmek oldukça mümkün. Müslümanlar için ise ibadetlerini rahatlıkla yapabileceği mescitler bulunmaktadır.

Eğitim hayatını İngiltere’de devam etmek isteyenler içinse; Brighton’da Sussex Üniversitesi ve Brighton Üniversitesi bulunmaktadır. Özellikle Sussex Üniversitesi’nde bu bölgede yaşayan ve dışarıdan gelen Türklerin yoğun olarak tercih ettiğini görebilirsiniz.

Biraz da Brighton’ın simgesi olan tarihi yerlerden bahsedelim. Bunlardan ilki yapımı 1066 senesine dayanan Lewes Castle.

Brighton’a geldiyseniz eğer Lewes Kalesi’ni ziyaret etmeden gitmemelisiniz. Brighton’ın doğusunda bulunan bu kale çok büyük bir kale olmamasına rağmen oldukça ilgi çeken bir mimari yapıt. Kaleyi ziyaret ettiğinizde İngilizlerin yapısal anlamda şehir kalabalıklaşırken mimariyi kalıcı bir şekilde koruduklarını farkediyorsunuz.

Şu zamanlarda organizasyonlara ev sahipliği yapan lokasyona girişler ücretli olmakla birlikte dışarıdan da rahatça algılayabileceğiniz bir yapısı bulunmaktadır.

Brighton’daki ilgi çeken önemli noktalardan bir diğeri de Devil’s Dyke.

Brighton’ın yeşilin ve mavinin bir arada olduğu bir tatil şehri oldugunu önceki satırlarda belirtmiştik. Bu yüzden yazımıza yeşilin bol olduğu, yolculuk yaparken doğanın kokularını hissedeceğiniz efsanevi Devil’s Dyke ile devam etmek isterim.

Devil’s Dyke, Sussex’in batısında bulunan oldukça derin, uzun, geniş ve kurumuş gölü ile yemyeşil bir vadidir.

Bir inanışa göre şeytanın kilise bölgesinde yaşayan ve sıklıkla kiliseye giden bir grubu engellemek için kazdığı varsayılmaktadır. Araştırmacılara göre ise buz devrinden önce doğal olaylar sonucu oluşmaya başlamış ve demir çağında korunma amaçlı kullanılmış bir bölgedir.

Related posts

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir