“Karşıdan gelen kalabalık, kürek yarışları sakinlerine ait olsa gerek. Birazdan buralar çok karışacak arkadaşlar, Cambridge’e hoş geldiniz!”

Oxford’dan çıkıp, sandalımıza atlayıp, geze geze geldiğimiz Cambridge’de tesadüf o ki; adrenalinin zirve yaptığı o çok meşhur Oxford-Cambridge Üniversitesi kürek yarışlarının göbeğine düştük! Birazdan kıyasıya yarış başlayacak çoluk çocuk nehrin kenarına dizilecek, faranjit olasıya tezahüratlar havada kapışacak ve biz Çin lokantasından aldığımız ehliyetimizle, Cam River’ın kenarından kenarından yolculuğumuza devam edeceğiz ☺

ŞEHİR MİSİN OKUL MU?

İngiltere’nin doğusunda bulunan Cambridge; başta eğitim, kültür, sanat, ve tarih eksenli oluşuyla hem kalbinizi, hem de aklınızı fethedecek nitelikte bir şehir. Cambridge; seçkin matematikçilere, bilim insanlarına, ekonomistlere, politikacılara ve daha pek çok farklı alanda başarılı mezuna sahip, CV’si epey kabarık olan Cambridge Üniversitesi’nin ev sahibidir.

Cambridge şehri; Dünya’nın en iyi üniversiteleri sıralamasında dördüncü sırada yer alan Cambridge Üniversitesi kampüsünün tüm şehre hakim olan kolejleriyle, özellikle akademik kariyer yapmak isteyen öğrencileri bağrına basan özellikte tasarlanmış.

Toplamda 31 kolej, çeşitli sanat, kültür ve bilim merkezlerine sahip olan Cambridge Üniversitesi; tüm şehri bir sarmaşık gibi kaplamış ve burada eğitimin bir yaşam biçimi olduğunu damarlarınıza kadar hissediyorsunuz. Cambridge’de eğitim almıyor, eğitimle hemhal oluyorsunuz.

Cambridge, aynı zamanda Silikon Fen olarak bilinen ileri teknoloji bölgesinin de kalbidir. Ve altın üçgen dediğimiz Oxford-Cambridge-Londra üçlüsüne, eğitim ve teknoloji merkezi olması için halen çok ciddi yatırımlar yapılıyor.

HEY GİDİ CAMBRIDGE!

Üç boyutlu, müzikli bir masal kitabının içinde geziyormuşsunuz hissine kapılacağınız Cambridge şehrini, Cam Nehri ikiye bölmüş iyi ki de bölmüş. Bölmüş ki araya o masalsı güzellikte köprüler yapılmış ve şehir adını, Cam Nehri ve bu güzel bridge yani köprülerden almış ve ortaya Cambridge çıkmış.

Cam Nehri’nde bir sandal (punt) kiralayıp, ya da sandalı bizzat kendiniz kullanarak, hem turistleri gezdirebilir hem de harçlığınızı çıkarabilirsiniz. Başınızı çevirdiğiniz her yerde Cambridge Üniversitesi’nin eşsiz mimarisine sahip bir kolejini göreceğiniz bu yer “yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu” şarkısını size mırıldandıracak… Ama lütfen o sopaları dikine dikine suya saplayın, yoksa yeşil başlı gövel ördek gibi dalıverirsiniz suya, bizden söylemesi.☺

CAMBRIDGE’DE DİL EĞİTİMİ

Şimdi kısaca Study A Course’un da anlaşmalı olduğu Cambridge’deki bazı dil okullarından bahsedelim. Siz yine daha fazlasını merak ederseniz web sitemizden, Youtube sayfamızdan ya da bizleri arayarak hemen bilgi alabilirsiniz.
2016 yılının en iyi İngilizce dil okulu ödülünü almış olan EC Cambridge dil okulu; turuncuya bolca yer vermiş kurumsal kimliği, enerjik öğretmen kadrosu, teknoloji ile donanımlı sınıfları ile öğrenciyi aktif kılan bir öğretim sistemine sahiptir. EC Cambridge, ders içi ve ders dışı aktiviteleri, birbirinden eğlenceli dil atölyeleriyle dilinizi kolayca geliştirmenizi sağlayacaktır.

Kral Edward zamanında yapılmış, eskilerin geniş ve ferah olan mekanları anlatmak için kullandığı deyimle “iki oda bir mabeyn” genişliğinde Kaplan International Cambridge dil okulu; tartışılmaz eğitim kalitesi ve resim gibi manzarası ile OMM yogasının keşfedildiği yer olabilir.☺

1965 yılından bu yana hizmet veren LSI Cambridge dil okulu; köklü yapısı ve tecrübeli eğitmenleri sayesinde dil eğitiminde oldukça başarılıdır. IELTS hazırlık eğitimi, genel İngilizce kursları, TOEFL /TOEIC hazırlık eğitimi bulunan LSI dil okulu; sosyal aktivite anlamında da oldukça iyidir. Evliya Çelebi mizaçlı arkadaşların çokça seveceği şehir dışı gezileri, tiyatro, sinema ve farklı sosyal etkinlikler LSI’da sizleri bekliyor. Karpuz kabuğundan gemiler yapıp, seyahatnamenizi yazmak ise tamamen size kalmış.☺

KALK GİDELİM!

15. yy’da inşa edilmiş Cambridge Üniversitesi’ne ait Kings College Chapel; ilginç mimarisi ile Cambridge’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Kapısından içeri girdiğiniz andan itibaren gotik mimarisi ruhunuza kasvetleri üflerken, başınızı kaldırdığınız an vitray süslemelerin bulunduğu rengarenk camlar “her gecenin bir sabahı var” der gibi baharı müjdeliyor sanki.

YAKTIN BİZİ NEWTON!

Bir rivayete göre Newton’un başına elma düşüp aklının başına geldiği, yer çekimi kanununu keşfettiği ve aynı zamanda kendisininde mezun olduğu okul Trinity College; Dünya’nın en büyük mahkemesi sayılan Büyük Mahkeme’yi ve ünlü Wren Kütüphanesi’ni bünyesinde barındırıyor.Yemyeşil bahçesi ve Cam Nehri’ne bakan muhteşem manzaralı Trinity College’de; Newton’un gerçek büyüklükte heykelini görmenizde mümkün.

AMAN TAKIM BOZULMASIN!

Kapısında oldukça nazik ve güler yüzlü personelin sizi samimiyetle karşılaması bir müzeye değilde komşunuza misafirliğe gelmişsiniz gibi hissettiriyor. Fitzwilliam Müzesi; heykelleri,muhteşem resim tabloları ve az sonra “n’apan ahiretliğim” deyip yerinden kalkıverecekmiş gibi duran gerçekçi mumyalarıyla, oldukça şaşırtıcı güzellikte eserlere sahip bir müze. Bizim o meşhur Kütahya porselenlerimizi aratmayacak güzellikte Mısır, Yunan ve Roma dönemine ait porselenlerde de eminim hepinizin aklı kalacak. “Aman kızım önüne bakarak yürü, takım bozulmasın!”☺

GEL ABLA GEL!

Buralara kadar gelmişken Cambridge’in halk pazarı, öğrenci dostu Market Square’dan bahsetmezsek olmaz. Rengarenk tentelerin altına kurulmuş, cıvıl cıvıl tezgahların olduğu, narenciye sularından, 2. el kitaplara, hediyelik eşyalardan kağnı tekerleği büyüklüğünde çeşit çeşit peynirlere kadar her şeyin bulunduğu bu pazar yeri Cambridge’in en uğrak yerlerinden. Gün içinde açlığınızı yatıştırmak için kolaylıkla ulaşabileceğiniz pazarda isterseniz ikinci el satın alabileceğiniz ya da kiralayabileceğiniz bisikletlerde mevcut. Üstelik 6 ay garantide veriyorlar. Bozulursa gelip burada tamir ettirebiliyorsunuz. Pazardan çıktığınızda ise hemen karşınızda Cambrige’in her an dopdolu olan kafelerini göreceksiniz. Şimdi kendinize sıcacık bir çay, meşhur İngiliz ekmeği scone ısmarlayın ve yan masada oturan İngiliz’e selam verin. Size gülümseyerek nezaketle cevap verecek, çayınıza ve sohbetinize eşlik edecektir.

NASIL GELELİM ABLACIĞIM?

Ülkemizden Cambridge’e direkt uçuş olmadığı için Londra aktarmalı olarak Cambridge’e gelmeniz mümkün. Londra’dan Cambridge ise, King’s Cross veya Liverpool Street’ten trene atlayıp yaklaşık 50 dakika gibi kısa bir sürede gelebilirsiniz. Ayrıca National Express isimli otobüslerle de yaklaşık 2,5 saatte Cambridge’e ulaşabilirsiniz. Cambridge içi ulaşım ise genellikle bisikletle sağlanıyor. Bisiklet kullanımı oldukça yaygın, boylu boyunca sokaklarda park edilmiş bisikletleri görürseniz şaşırmayın.

CAMBRIDGE CITY HAVA DURUMUNU SUNAR

İngiltere’nin klasik ikliminden oldukça nasibini alan Cambridge’de güvendiğiniz çimlere her an yağmur yağabilir. Yıl genelinde ortalama sıcaklığın yaklaşık 9 derece olduğu şehirde, Mayıs,Haziran,Temmuz,Ağustos ve Eylül ayları genel olarak güneşli ve sıcak geçer. Siz yine de çantanızda bir yağmurluk ve şemsiye bulundurmayı aman ihmal etmeyin.

YARIŞI KİM KAZANDI?

Evet sevgili arkadaşlar; Oxford’dan çıkıp geze geze geldiğimiz Cambridge şehrinden artık ayrılma vakti. Bu yıl kürek yarışlarının kazananı, Çin lokantasından aldığımız ehliyetimizle tabi ki de biziz. Yolumuz uzun gençliğimiz var. Haydi küreklere yapışın. İstikamet Birmingham…