Herkes yurtdışında yabancı dil öğrenmenin Türkiye’den daha kolay olacağını söylüyor. Evet, her ne kadar bu doğru olsa da göründüğü kadar kolay değil. Rahat bir şekilde konuşmayı öğrenebilirsiniz ama akıcı konuşacak kadar olamayabilir.
Amacım, sizlere yurtdışında eğitim almayın, ne gerek var şeklinde bir yaklaşım elbette değil ama tecrübelerime dayanarak konuşuyorum; İngiltere’ye dil eğitimi için gelen arkadaşların, burada ingilizce konuşmada pratiklik nasıl kazanılır, ingiltere’de ingilizce nasıl öğrenilir bu konularda bir yol haritaları maalesef yok.
Sadece ingilizce değil, çince, rusça, almanca, ispanyolca veya arapça dillerini öğrenirken de aynı durum söz konusu. Peki, bu kadar bahsettikten sonra Yurtdışında İngilizce öğrenmenin en zor 7 kısmı nedir? ona değinelim;
İngilizceyi yurtdışında öğrenmenin en zor kısmı öğrendiğiniz yabancı dili sınıf ortamının dışında bir yerde kullanmaya ve konuşmaya kendinizi zorlamanız.
“Bu iş kolay” dediğinizi duyar gibiyim. Sürekli etrafınızda ingilizceyi akıcı bir şekilde kullanan insanların olduğunu ama sizin kısa sürede akıcı bir şekilde de konuşmanızın mümkün olmadığını düşünün.
Tecrübelerime dayanarak maalesef bu işin o kadar kolay olmadığını söyleyebilirim. Özellikle dil eğitiminiz tam zamanlı değilse ve dil öğrenme beceriniz çok fazla gelişmemişse bu zorluk daha da çekilmez hale gelebilir.
Bugün sizlere sınıf ortamı dışında dil öğrenmenin 7 zorluğunu anlatacağım ve ardından bunların üstesinden nasıl gelinebileceği hakkında ingilizce öğrenme ipuçları vereceğim. Yurtdışına ingilizce öğrenmeye giden arkadaşlara, öğretmenlere ve anne-baba’lara yol haritası olmasını temenni ediyorum.
1- Daha önce ingilizce sohbet vb bir şey yapmamış olmak
Özellikle ingiltere’de ingilizce eğitimi alan öğrenci arkadaşlarla konuştuğumda daha önce ingilizce bir sohbet yapmadıklarını ve bu tecrübelerinin olmadığını gözlemledim. Hatta, 3-4 aydır ingilizce dil eğitimi alan arkadaşların da hala böyle bir sohbet ortamında bulunmadığını da söyleyebilirim. Bundaki en temel korku, gramer hatası yapma ve yanlış cümle kurma korkusu. Sınıf ortamında gramer yapılarına göre dersler işlendiğinden, örneğin geçmiş zaman öğretilen bir derste sürekli geçmiş zaman ile ilgili cümleler kullanıldığından, sınıf dışında bir ortamdan nasıl cümle kurulması gerektiği konusunda öğrenci arkadaşların çekingen davranması diyebilirim.
Ne yapabilirsiniz?
Bunun çözümü, kendinize sınıfınızdan yabancı bir arkadaş edinerek, ders aralarında, ders çıkışlarında, eve giderken sürekli birbirinizle ingilizce konuşmaya çalışmanız. Özellikle kafe, restaurant, market vb yerlere gittiğinizde mutlaka konuşmaya kendinizi zorlamanız. Zor olacağını düşünmeyin, yanlış cümle kurun ama mutlaka kurun, karşınızdaki sizi mutlaka düzeltecek ve yavaş yavaş hem özgüveniniz artacak hem de doğru cümle kurmayı öğrenmiş olacaksınız. Ayrıca haftanın belirli günleri arkadaşlarınızla bir araya gelebileceğiniz programlar yapın ve süreli ama sürekli ingilizce konuşun veya hangi yabancı dili öğreniyorsanız onu konuşun.
2- Türkler’le Türkçe konuşmak
Yurtdışına dil eğitimi almak için çıktığınızda mutlaka bir Türk’e veya tanıdığınız birilerine rastlayabiliyorsunuz. Türk market, restaurant vb gibi yerler ingiltere’de karşınıza çok rahat çıkabilir. Çalışanlar sizin de Türk olduğunuzu anlayınca, sizinle Türkçe konuşacaklardır. Bazen böyle yerlerde İngilizce konuşmaya çalışmak yerine Türkçe konuşmak kolaya kaçmak oluyor.
Ne yapabilirsiniz?
Aynı şekilde sınıf arkadaşlarınızla veya kaldığınız yurt veya evdeki yabancı arkadaşlarınızla ingilizce konuşma pratiğine devam edebilirsiniz. Dil kursunuza gidip gelirken otobüste veya trende yanına oturduğunuz kişiye öğrenci olduğunuzu ve dil öğrenmeye geldiğinizi söyleyin ve nazik bir şekilde kendisiyle ingilizce pratik yapıp yapamayacağını sorun. Çok faydasını göreceksiniz.
3- Farklı aksanlar
İngilizce dil eğitimine gittiğiniz okulda öğretmeninizin ingiliz olması çok önemli. Ama doğru ingilizce öğrenmeniz için yeterli değil. Gerek ingiltere’de gerekse Amerika, Avustralya, Malta gibi ülkelerde kullanılan ingilizce’de aksan farklılıkları var. Bu sizin bırakın ingilizce öğrenmeyi, dersi anlamanızı bile zorlaştırabilir. İngilizce öğretmeninizin sizin konuşmalarınızı anlaması muhtemel ama sizin onu anlamanız zor olabilir.
Ne yapabilirsiniz?
Benim sizlere tavsiyem, ingilizcenin ana dil olarak konuşulan ülkelerde eğitim almanız. Tabi İngiltere bunların başında geliyor. StudyACourse.com üzerinden yüzlerce farklı kurs programına bir tıkla başvuru yapabilirsiniz. İngiltere’de kimi öğretmenler galler veya iskoç aksanına sahip olabiliyor ama net bir şekilde ingilizce konuştuğu için anlamak zor değil. Hem az da olsa yeni bir aksan öğrenmek çok eğlenceli de olabiliyor bazen 🙂
4- Maalesef, hiç ingiliz arkadaşım yok
İster ingilizce dil eğitimi için ister yurtdışında yüksek lisans, doktora programlarına gidin, ingiliz bir arkadaş edinmek kolay olmayabiliyor. Eğer, ev sahibiniz, iş arkadaşınız ingiliz değilse ingilizce pratik yapacak bir arkadaş bulmak çok zor.
Ben’de ingiltere’de University of Warwick’de yüksek lisansımı yapmaya gelirken sınıfımın ingilizlerle dolu olacağını düşünmüştüm ama az da olsa sınıfımda ingiliz öğrenci vardı ve ayrıca ders hocalarımızın %80-%90’ı ingiliz hocalar olduğu için hem dersi anlama, ingilizceyi pratik bir şekilde kullanma imkanımız bir haylı fazlaydı.
Ne yapabilirsiniz?
Peki ben nasıl ingilizlerle konuşma pratiği yaptım? Daha çok okulun öğrenci kuluplerine, sosyal aktivitelere katılarak. Katıldığımız birçok sosyal etkinlikte ingiliz öğrencilerde olduğu için bol bol pratik yapma imkanımız olmuştu. Siz de ingiltere’de dil okuluna geldiğinizde yerel vakıf ve derneklerin etkinliklerinde gönüllü olarak yer alabilirsiniz. Ya da meetup, eventbrite gibi sosyal siteleri takip ederek ilgi alanınıza göre ücretsiz seminer ve konferanslara katılabilir ve yeni insanlarla tanışabilirsiniz.
5- Arkadaşlarınız sizden iyi ingilizce konuşabilir
Sınıf arkadaşlarından sizlerle seviyesi aynı olan ama ingilizce pratiği daha iyi olan arkadaşlarınız olabilir. Onların pratik yapmak için size ihtiyaçları olmayacaktır. Siz daha çok ingilizcesi sizinle aynı olan arkadaşlar edinin ve sürekli Pratik Pratik ve Pratik yapın. Kendinizi buna alıştırın. Kısa ve orta vadede ingilizcenizin hızla geliştiğine siz de şaşıracaksınız.
Ne yapabilirsiniz?
Eğer sınıf arkadaşlarınızın ingilizce pratiği sizden daha iyi bir seviyedeyse onlara kendileri ile iletişim kurmak için size fırsat vermelerini söyleyin. Hızlı konuşuyorlarsa, nazikçe yavaş konuşmalarını rica edin. Basit ve kolay anlaşılabilir cümleler kurarak ingilizce konuşmaya başlayın, yavaş yavaş daha karışık cümleler kurmaya zaten başlayacaksınız. Bu gibi ortamlarda bazen sizi teşvik edecek ve size destek verecek arkadaşlarınızın olması çok önemli. Özgüveninizin artması ve rahat bir şekilde ingilizce konuşmak için arkadaşalarınızla daha önceden konuşup sizi desteklemelerini isteyebilirsiniz.
6- Ingilizler çok hızlı konuşuyorlar
İngiltere başta olmak üzere ingilizce konuşulan ülkelerde belkide karşılaşılan en büyük problemlerden biri de bu. Hızlı konuşanlara kibar bir şekilde kurdukları cümleyi tekrar etmelerini veya yavaş konuşmalarını söylerseniz bunu yapacaklarına emin olabilirsiniz. Ingilizler birbirleriyle konuşurken çok daha hızlı konuşabiliyorlar ve bir anda sizin onların konuşmalarına katılmanız zor olabiliyor. Ben bile akıcı bir şekilde ingilizce konuşmama rağmen bazen ingilizleri anlamakta zorluk çekebiliyorum. Slow Mate! 🙂
Ne yapabilirsiniz?
İngilizceyi yeni öğrenen arkadaşlara tavsiyem “Sorry, can you repeat it slower?” cümle kalıbını öğrenmeleri. Bu cümle “I don`t understand you” demekten daha spesifik ve böylece karşınızdaki daha yavaş konuşmaya başlayacağından siz de daha basit cümleler kurarak konuşmaya başlayabilirsiniz.
Eğer ingilizceniz ileri düzeyse (Advanced) ingilizlerle birebir konuşmayı deneyin, kalabalık ortamlardaki sohbetlere katılabilir ve pratiğinizi arttırabilirsiniz. Anlamadığınız kelime veya cümle olduğunda “What does that mean?” diye sormayı kesinlikle ihmal etmeyin. Yeni deyimler ve kelimeler öğrendiğinizde buna siz bile şaşıracaksınız.
7- İngilizce konuşmaya korkuyorum
İngiltere gibi ana dili ingilizce olan insanların yaşadığı ülkelerde etrafınızda sizden çok daha iyi ingilizce konuşan insanların olması sizi korkutmasın. Sınıf arkadaşlarınızla ingilizce konuşmak ingilizlerle ingilizce konuşmaktan daha kolay olabilir. Arkadaşlarınızın rahat bir şekilde ingilizlerle konuşuyor olması özgüveninizi kırmasın.
Ne yapabilirsiniz?
Arkadaşlarınızın veya ingilizce öğretmeninizin bir defa sizi ingilizcenizden dolayı yargılamayacağını bilin! Dahası öğretmenlerinizin sizi konuşturmak için gayret içerisinde olacağına şahit olacaksınız. İngilizlerin, ingiliz olmayanlarla konuşurken konuşmalarını sorguladıklarını hiç görmedim. Hem neden bunu yapsınlarki? Eğer aile yanı konaklamada kalıyorsanız ingiliz ev sahibiniz veya arkadaşınız varsa sizi konuşturmalarını kendilerinden isteyin. Aldığınız yardımla ingilizce konuşma pratiğinizin geliştiğini göreceksiniz.
Uzun sözün kısası, yurtdışında ingilizce öğrenmek Türkiye’de ingilizce öğrenmekten daha kolay arkadaşlar. Ancak, sizin çok çaba göstermeniz, gayret etmeniz gerekiyor. Yeni kültürleri tanımaya gayret etmeli ve yeni insanlar tanımaya çalışmalısınız. Yukarıda bahsettiğim Ne yapabilirsiniz?’deki tavsiyeleri dikkate alırsanız, kısa zamanda ingilizce öğrenme ve konuşma konusunda mesafe kat etmiş olursunuz.
