Scroll to top

Teyyare Turizm’in sayın yolcuları, birazdan uçağımız New York’a havalanacak. Lütfen kemerlerinizi sıkıca bağlayın. Maskeyi önce kendinize takmayı unutmayın. Malum Covid. 😊 

Dijital reklam panolarına ekmek bandığımız Times Square’ı, gökdelenleri, ışıl ışıl caddeleri, muhteşem sokak lezzetleri, Central Park’ı, Çin Mahallesi, Broadway’i, Brooklyn’i, SoHo’su ile kalabalıkların şehri, deyim yerindeyse cennet mahallesi; New York’a hoş geldiniz! 

“OLUM SEN HAYIRDIR?”

Bir varmış bir yokmuş, vakti birliğinde şöyle 1600’ler gibi, Hollandalı abiler gelmiş buraları almış, adına da “New Amsterdam” demiş. Sonra İngiliz abiler gelip “Hoop olum sen hayırdır? İngiliz Kralı’nın ‘York Düşesi’ kardeşi varken buranın adı olsa olsa “New York” olur. Ahe ahe” demişler ve o gün bugündür bu toprakların adı New York olarak kalmış. 😊

The Bronx, Brooklyn, Queens, Manhattan ve Staten Island isimlerindeki county adı verilen ilçeler diyelim, 1989’da birleşip şehir statüsüne atlamışlar. Ve sonrasında New York Amerika’ya 2 yıl başkentlik yapmış.

MAHŞER TOPLANMIŞ! 

(MANHATTAN, TIME SQUARE)

O meşhur Hollywood filmlerinde gördüğünüz kaçış sahneleri, polis abilerin “ahh seni lanet olası pislik herif” nidalarıyla yanlama yapan arabaları, uçsuz bucaksız gökdelenleri, gece gündüz hiç sönmeyen ışıkları ile New York’a geldiğinizi sonuna kadar hissettirecek Times Square’dasınız!

Dünyanın insanı buraya toplanmış, gece, gündüz sanki herkes düğün alışverişine çıkmış gibi, hep bi’ telaşta. 😊

“Gıybet time” diyelim gelmişken şunun da bilgisini verelim hemen. Belediye burada bulunan her işletmeye, dijital reklam panosu kullanmayı zorunlu kılmış. Dolayısıyla sürekli yanan bu dijital panolar sayesinde geceleri burada ışıl ışıl geçiyor. Şöyle üç beş Manhattan’ı gezince aslında Time Square’ı Time Square yapan yegâne özellik buymuş gibi geliyor insana. Yani panolar olmasa pek de bi’ esprisi yok gibi. Tabi zevk meselesi.

Ama yine de muhtemelen döndüğünüzde Amerika’ya dair zihninizde canlanacak olan resim buraya ait olacak. 😊

#manhattan #timesquare

SANAT SENİ ÇAĞIRIYOR! 

(BROADWAY)

Manhattan’dan bayır aşağı sal ve kendini sanatın kucağına bırak, sanatın kalbinin sesini duyacaksın.

250 km. uzunluğu ile “dünyanın en uzun caddesi” unvanına sahip, 40’a yakın tiyatro, sinema ve onlarca restoranı bünyesinde barındıran ABD’de müzikal tiyatronun zirveye ulaştığı Broadway; teşbihte hata olmasın bizim Unkapanı gibi bir yer. Dünyanın dört bir yanından gençler buraya gelmek ve buradaki oyunlarda küçük de olsa bir rol almak için can atıyorlar. New York’ta yapılacaklar listenizin başında mutlaka Broadway’de bir müzikal dinlemek olmalı. Gerçekten büyüleyici.

#broadway

SPIDER- MAN BURADAN ATLAMIŞTI! 

(BROOKLYN BRIDGE)

Geldik o meşhur köprüsüyle dillere destan Brooklyn’e. Sağ tarafımızda özgürlük anıtı, solumuzda ve arkamızda Manhattan. 1800’lerde açılan ve yapımı yaklaşık 13 yıl süren iki katlı Brooklyn Köprüsü’nün alt katı araçlar için, üst katı ise bisiklet ve yayalar için tasarlanmış.

Dünyanın en geniş asma köprüsü olan, Hollywood yapımı pek çok filmde aksiyon malzemesi olarak kullanılan köprüde; hoplayanlar, zıplayanlar, köprüden aşağı atlayanlar hak getire. Filmlerde gördüğünüz özgürlük heykeline nazır çekilen sahneler işte buraya ait.

Hemen köprünün altında ise 2-3 katlı kırmızı kiremitli minnoş apartmanların, konsept mağazalar, kafe ve restoranların bulunduğu çok güzel caddeler ve sokaklar var. Ve hatta hayranlarına bilgisini verelim burada bulunan sokaklardan birinde başarılı oyuncu George Clooney’nin de evi bulunuyor. “Tık tık tık, eyi günler.” 😊

#brooklynbridge

ENTELEKTÜELLEŞTİREMEDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ? 

(SoHo)

Adım attığınız andan itibaren kendinizi elit hissettiren, entelektüelliğin de bir kokusu varmış diyeceğiniz, sanat galerileri, onlarca tasarımcı butikleriyle, New York’un sanat prensi; SoHo’ya hoş geldiniz, bonjour.

New York’taysanız ve bir günümü kendime ayıracağım sakin sakin alışverişimi yapıp, bir kitap kafede kahvemi yudumlayıp kitabımı okuyacağım, o sanat galerisi senin bu sanat galerisi fink atacağım, soyut sanatlar hakkında ‘Kübizmce’ yorumlar yapacağım diyorsanız SoHo’ya mutlaka gelmelisiniz.

#soho

GÖK DELENLERİN ARASINDAKİ CENNET!

(CENTRAL PARK)

İşte karşınızda onca gökdelenin ve keşmekeşin arasından göz kırpan, nihayet gökyüzünün gün yüzü gördüğü, Amerika’nın en çok ziyaret edilen, New York’u en çok yaşamaya değer kılan yeri, Central Park.

Dünyadaki ilk peyzaj çalışması olan Central Park, Frederick Law Olmsted tarafından barok tarzda tasarlanmış. Bu sayede Olmsted peyzaj mimarlığının babası olarak tarihe ismini yeşil çimlerle ektirmiştir. 😊

3382 dönüm alan üzerine konumlandırılan, bilinçli olarak bir simetri kaygısı güdülmeden tasarlanmış ve oldukça doğal görünen Central Park; 120 farklı bitki türü, 26.000’den fazla ağaç, 25 kuş türü ve 130 çeşit hayvan türünü bünyesinde barındırıyor.

Central Park bir film platosuna benziyor desek sanırım abartmış olmayız. Konserler, film çekimleri, setler buranın artık bir klasiği haline gelmiş. Parkta çalan o kadar müthiş müzisyenler var ki; Filarmoni Orkestrasına koysan maestro olurlar o derece.

Yıl içinde ortalama 25 milyon ziyaretçisi olan Central Park, anlatılmaz yaşanır bir etkiye sahip. Burada herkes o kadar kendi halindeki, herkes ne hali varsa görmüş yani. Yemyeşil ağaçları, parkın orta yerine konumlandırılmış göleti, meyve yemeğe bayılan su kaplumbağaları, envaiçeşit kuşlarının cıvıltılarıyla, şehrin tam ortasında, şehirden çok uzakta hissettiriyor.

Bizce Central Park New York’ta gidilmesi gereken yerlerin başında geliyor. 😊

#centralpark

NEW YORK ÜNİVERSİTESİ

(NEW YORK UNIVERSITY)

Ana merkezi Greenwich Village Washington Kampüsü’nde bulunan New York Üniversitesi; ABD’nin en iyi 9., New York City’nin ise en iyi üniversiteleri arasında bulunuyor. Kendileri 1831 yılında kurulan özel bir üniversite.

Aşağı Manhattan bölgesinin bohem tarzıyla meç olan okul; öğrencilerine çok güzel bir atmosfer sunuyor.

Sanata olan aşkıyla bilinen New York Üniversitesi; bilim ve sanat bölümleri olarak kendi içinde bir dizi okul ve kolejlere bölünmüş. Tiyatro, yazarlık, dans, film, yaratıcı drama, film gibi alanlara ilgisi olanlar, lisans ve yüksek lisans programları sunan Tish Sanat Okulu’nu da tercih edebilir.

New York’ta eğitim almaya niyet etmiş, araştırmaya, toplumsal eşitlik mevzularına kafayı takmış, sanata gönül vermiş, entelektüel seviyemi Everest’e çıkarayım şöyle bir gezdireyim geleyim diye düşünen bir bireyseniz, New York University tam size göre.

#newyorkuniversity

NEW YORK DİL OKULLARI 

(NEW YORK’TA DİL EĞİTİMİ)

StudyACourse’un iş birliği yaptığı ve genel olarak yurt dışı dil eğitimi konusunda tavsiye ettiği dil okullarının başında Kaplan International geliyor. Yurt dışı dil eğitiminde, eğitim kalitesine ve tecrübesine güvendiğimiz Kaplan Dil Okulları’nı tavsiye ederken içimiz rahat. New York’ta dil eğitiminde de yine aynı şeyleri Kaplan için rahatlıkla söyleyebiliriz.

Central Park’a yürüme mesafesinde olan New York’un sembol mekânlarından Empire State Building’te bulunan, Kaplan Dil Okulu’nda New York’un manzarasını doya doya izleyebilirsiniz. Ders sonrası güzel bir müzik eşliğinde Central Park’a doğru keyifli bir yürüyüş yapabilir, öğrenciliğin keyfini burada sonuna kadar çıkarabilirsiniz.

Kaplan Dil Okulu’nda verilen eğitimleri şöyle sıralayabiliriz;

  • Vacation English
  • General English
  • Intensive English
  • Academic Year
  • Academic Semester
  • English for Business
  • TOEFL iBT® & Academic English

New York’ta bulunan diğer dil okullarından bazıları ise şöyle;

  • NYLC New York Language Center
  • ELS Language Centers New York
  • LSI New York
  • Kings College
  • ZONI Language Centers
  • OHC English New York

KONUM HESAPLANIYOR! 

(NEW YORK’TA ULAŞIM)

New York şehir içi ulaşımda dünyanın en eski ve en gelişmiş metro ağı sayesinde hiç zorluk çekmezsiniz. Bu metro ağı gece/gündüz 24 saat hizmet veriyor.

Burada trafik sorunu genellikle araç sahiplerini etkiliyor. İstanbul’u aratmayan yoğun trafiği ve pahalı otoparklarıyla neyse ki biz öğrencilerin çok bir işi yok. Ne kadar şükretsek az. 😊

Altı üstü demir ağlarla örülü olan New York’a geldiğinizde, ilk metro istasyonundan bir harita ile bütün şehri kolaylıkla gezebilirsiniz. Yine metro istasyonundan alacağınız tekli ya da çoklu kullanım biletleriyle ulaşımınızı ucuza getirebilirsiniz. Ayrıca New York’ta bisiklet ve taksi kullanımı da oldukça yaygın. Yürümek için ise mesafeler biraz uzun.

Türkiye’den New York’a nasıl gidilir diye soracak olursanız, THY yolları ile İstanbul Havalimanı’ndan New York John F. Kennedy Havaalanı’na hemen hemen haftanın her günü direkt uçuşlar bulunuyor. Yolculuk için çantanızı detaylı bir şekilde hazırlamanızı ve klostrofobisi olanlar için yolculuk öncesi mini bir uçuş terapisi almasını tavsiye ederiz, malum İstanbul’dan New York’a uçuş yaklaşık 11 saat kadar sürüyor. 😊

SICAK DEĞİL DE NEM ÇOK NEM!

(NEW YORK İKLİMİ)

New York’ta hava yaz ayları ortalama 25-30 derece arasında seyrediyor. Kış aylarında ise kuzey bölgelerinde -25 derecelere kadar düşebiliyor. Genellikle nemli bir havası var. Bu anlamda İstanbul’dan New York’a gelenler yabancılık çekmeyecektir. New York’a seyahat için en uygun zamanlar, bizce bahar ayları olabilir. Zira şehir, yaz ayları yoğun turist akımına uğruyor hele ki sıcak ve nemle birleşince şehri çekilmez kılabiliyor. Tabi bahar aylarında ara sıra yağan yağmurları da göz önünde bulundurmanızı isteriz. Tercih sizin.

“I’M AN ENGLISH MAN IN NEW YORK”

“Teyyare Turizm’in sayın yolcuları, New York gezimizde tatlıyı sona bırakalım dedik. İşte karşınızda muhteşem ‘Rockefeller Tower’ ve eşsiz New York manzarası.

Kaosuyla, kendine has aurasıyla, özgürlüğün ve kapitalizmin arasında sıkışmış ruh haliyle, bu uykusuz şehri hafızanıza kazıyabildiğiniz kadar kazıyın. Belki bir gün çiçek açar. 😊

Hoşça kal New York!” 

İstikamet Toronto… 

Related posts

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir