Scroll to top

“Cefakâr sandalımızla yemyeşil ağaçların arasından süzülürken kulağımızda Chopin senfonileri, bir istiridyenin içine gizlenmiş inciyi keşfetmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

Sandal turizmin değerli yolcuları, işte karşınızda ismini ormandan alan, sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi derinliği ile başınızı döndürecek şehir; Leeds.

%100 PAMUK BU TERLETMEZ!

5. ve 7. yy’da Kelt Elmet Krallığı’nın büyük bir kısmını kaplayan “Loidis” Ormanı’ndan ismini alan Leeds şehri; 17. ve 18. yüzyılda pamuklu ve dokuma üretimin en önemli adreslerinden biri olma özelliğini taşıyor. Yünlü kumaş alanında da zamanla tek isim haline gelen şehir, 20. yüzyılın başına kadar önemli ihracat yapan bölgelerden biri olmuş.

2003 yılında en iyi gezgin dergisinde, İngiltere’nin ilk görülmesi gereken şehri olarak seçilen Leeds; İngiltere’nin önemli sanayi merkezi olmasının yanı sıra tarihi, mimarisi ve doğal güzellikleriyle de oldukça dikkat çeken bir şehir.

LEEDS ÜNİVERSİTESİ

5 büyük ve köklü üniversiteye ev sahipliği yapan Leeds; yoğun öğrenci nüfusu ile bilinen bir şehir. Leeds Üniversitesi ise yaklaşık 33 binin üzerinde öğrencisiyle Birleşik Krallıktaki en büyük üniversitelerden birisi olarak biliniyor. Öğrenci memnuniyeti konusunda, Times “Yüksek Öğretim Öğrenci Deneyimi Anketi’nde” Birleşik Krallıkta 3. sırada yer almıştır. Aynı ankete göre kampüs tesisleri açısından Birleşik Krallıkta 2. seçilmiştir. Leeds Üniversitesi’nin fiziki ve eğitim şartları oldukça gelişmiştir. Birinci sınıf kalite enstitü spor tesisleri, son teknolojilere sahip The Edge spor kompleksi, 25 mt. yüzme havuzuyla, saunası, buhar odası, tırmanma duvarıyla ve çeşitli aktiviteler için kullanılan spor alanlarıyla, bir tatil köyüne mi yoksa okula mı geldiğinizi ayırt etmeniz epeyce zor görünüyor. En olmadı 4 yıl sonra buradan bir animatör olarak mezun olursunuz. ☺


Eğer yurt dışında eğitim almak istiyor ve bu tercihiniz Leeds şehrinden yana olacaksa; İngiltere’nin diğer şehirlerine göre konaklama ve ulaşım fiyatları emin olun yüzünüzü güldürecek. Güler yüzlü ve misafirperver olan Leeds halkı ise, gurbet sendromunuzu bir nebze de olsun azaltacaktır.

SU UYUR LEEDS UYUMAZ!

Hani bazen cebinizde bir miktar parayı unutursunuz, sonra bir zaman gelir elinizi cebinize atarsınız ve paranın sıcaklığını hissedince gözleriniz büyür ve milyarder olmuş gibi sevinirsiniz ya, heh işte tam olarak böyle hissedeceksiniz Leeds şehri ile tanışınca. Yani o, orada zaten ama elini cebine atan olmamış ki keşfedilsin cânım şehir. Her neyse zararın neresinden dönerseniz kâr kârdır. Ya bir de o pantolonu çamaşır makinesine atsaydınız! ☺


Şaka bi’ yana her ne kadar keşfedilmemiş olsa da bilenler bilir Leeds’in güzelliklerini. Yemyeşil doğası, Viktorya dönemine ait mimarisi, sinemaları, tiyatroları, festivalleri, dünyaca ünlü isimlere ev sahipliği yapan konserleri ile enerjisi oldukça yüksek hiç uyumayan cıvıl cıvıl bir şehirdir Leeds.

SİZ GİDİN BEN SONRA GELİCEM!

İngiltere’nin en önemli parklarına sahip olan Leeds şehrinde gelelim şimdi, 700 dönümlük arazinin üstüne konumlanmış, 1872 yılında kurulan ve her yıl birçok turistin uğramadan dönmediği ya da uğrayıp dönemediği Roundhay Park’a. ☺ “Cennet” diye bir film yapılacak olsa fragmanı burada çekilebilir desek abartmış olmayız sanırım. O kadar yeşil, o kadar huzur yani.

ALİ BABA’NIN BİR ÇİFTLİĞİ VAR!

1500- 1520 yılları arasında inşa edilen Temple Newsam; dönemin en önemli çiftlik evlerinden birisi olarak biliniyor. 610 hektarlık geniş bir arazi üzerine konumlandırılmış çiftlik; yemyeşil doğanın içinde gizlenmiş bir hazine gibi. Hafta sonları çoluk çocuk herkes ailecek buraya akıyor ve doğal yaşamın keyfini çıkarıyor. Koyunlar, keçiler, kuzular… “Ali Baba’nın bir çiftliği var” şarkısındaki çiftliği merak eden varsa buyursun gelsin ☺

BEN YORULDUM HAYAT GELME ÜSTÜME!

Kapısında kösülüp yatmış bir kadın heykeli ile sizi karşılayan, içinizden “kalk kız misafir geldi” diye söyleneceğiniz anda anlıyorsunuz ki boşa değil bu bıkkın kösülüp yatma eylemi. ☺ Varoluşsal sancılarının yansımasıdır kendileri. Ünlü İngiliz Heykeltıraş Henry Moore’un ta kendisi.

Eserlerinde soyut ama organik biçimli yapılara yer veren, pek çok sayıda soyut anıtsal bronz heykelleri bulunan sanatçının varoluşsal sancıları, anne-çocuk ilişkilerini yansıttığı düşünülüyor ve Leeds Sanat Galerisi’nin girişinde ziyaretçilerini karşılıyor.

20. yy’dan kalan, önemli yapılardan biri olan ve İngiliz hükümeti için oldukça önem verilen Leeds Sanat Galerisi; modern ve klasik sanat eserlerini bünyesinde barındıran, “hakikaten abi siz neyin kafasını yaşadınız” diyeceğiniz eserlerle dolu. ☺ Yalnızca pazartesi günleri kapalı olan müzenin girişinin ücretsiz olması da ayrı bir güzellik.

BURALAR ÇOK DEĞERLENECEK!

1800’lü yıllarda inşa edilen Avrupa’nın en büyük kapalı pazarı olan; Mark& Spencer markasının da doğduğu yer Leeds Kirkgate Markets; muhteşem mimarisi, 800 tezgahı ve çeşit çeşit ürünleriyle haftada 100.000’den fazla ziyaretçi çekiyor. Sebze meyve, çiçek böcek, kılık kıyafet ne arasan bu pazarda bulabilirsin. Ha tabi bir de henüz ruhunu teslim etmemiş öcük böcükleri görünce memleket hasreti ve saç kavurma kokuları burnunuzda tütebilir. ☺

LEEDS’TE DİL EĞİTİMİ NİCEDİR?

Henüz Türkler tarafından pek keşfedilmemiş ve sayı olarak Türkler’in az olduğu Leeds şehri, İngilizce öğrenmek isteyen öğrenciler için avantajlı sayılabilir. Dilinizi geliştirme konusunda ne kadar çok aynı dili konuşmadığınız insanlarla ve farklı kültürlerle temas ederseniz işiniz o kadar kolay olacaktır. Bu tabi ki gideceğiniz dil okulu içinde geçerli.

Şehir merkezinde yer alan Leeds Language College Dil Okulu, bu anlamda beklentinizi karşılayacak bir okul. En iyi öğretim yöntemlerini, teknolojileri ve iletişimsel yaklaşımları kullanarak eğitim veriyor. Fiyatları öğrencileri destekler nitelikte. Lokasyon olarak da oldukça avantajlı olan Leeds Language College Dil Okulu; tren istasyonu, alışveriş merkezleri, restoran ve otellere kısa bir yürüyüş mesafesinde. Çıkın çıkın gelin. ☺

LEEDS’TE HAVA DURUMU

İngiltere’nin kuzeyinde yer alan Leeds şehri; yaz-kış yağışlı bir şehirdir. İngiltere’nin kış aylarında kar yağışını gören nadir şehirlerindendir. Tadından yenmeyen zamanları ise Mayıs ve Ağustos aylarıdır. Fakat yine de yağmur bulutlarının ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. Siz yanınıza şemsiye, yağmurluk ve mutlaka su geçirmeyen bir ayakkabı alın.

LEEDS’E NASIL GİDİLİR?

Türkiye’den Leeds’e henüz direkt uçuş bulunmamaktadır. Manchester ve Londra üzerinden aktarmalı olarak Leeds Bradford Havalimanı’na gelebilir, buradan da dilerseniz tren ya da kara yolu ile Leeds şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Şehir içi ulaşımda ise oldukça yaygın olan tren ve otobüsleri tercih edebilirsiniz. Taksiler diğer toplu taşıma araçlarına göre oldukça pahalı fakat siyah ve beyaz bayraklı olanları bir miktar daha ucuz. Ayrıca metro kart sayesinde şehrin her yerini kolaylıkla gezebilir, şehri yürüyerek gezmek isterseniz turist bilgilendirme merkezinden ücretsiz bilgilendirme formları alabilir şehrin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

DAHA KARPUZ KESECEKTİK!

Evet arkadaşlar, yemyeşil doğasıyla başımızı döndüren, arkamızdan “durun ya nereye, daha karpuz kesecektik” der gibi bakan güzeller güzeli Leeds şehrine veda etme zamanımız geldi. Fish and cipslerinizi hemen fondipleyin, yola aç acına çıkmayalım. İstikamet York…

Related posts

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir